21/02/ 2017 09.20
ANTALYA- Alanya L Tipi Kapalı Cezaevi’nde hak ihlallerine her geçen gün yeni bir tanesi ekleniyor. Son olarak koğuşlara yapılan baskınlar sırasında el konulan kitap ve resimler üzerinden 4 kadın tutsağa 11 gün hücre cezası verildi. Verilen cezaya itiraz eden kadınlar hukuki başvurularına ise ret cevabıyla karşılaştı.
Alanya L Tipi Kapalı Cezaevi İnfaz Kurumunda kadın tutsaklara dönük hak ihlalleri hız kesmeden devam ediyor. Cezaevi koğuşlarında her alana takıla kameralar, cezaevi yönetimi tarafından hazırlanan genelgelerin yanı sıra koğuşlara yapılan baskın ve aramalar sonucu kadın tutsaklara sınırsız cezalar veriliyor. Alanya Cezaevinde tutuklu bulunan Emettullah Akçara, Mizgin Çiçek, Hatice Çakmak ve Ratibe Batmaz odalarına astıkları resimlerden ve kitap notlarından dolayı 11 günlük hücre cezası aldı.
Tarihi araştırmak örgüt propagandası sayıldı
Cezaevi yönetimi tarafından yapılan aramalar sonucunda el konulan not ve kitaplar ‘Örgüt propagandası’ gerekçesiyle işleme alındı. El konulan notta bir kitaptan esinlenildiği dikkat çekerken şu cümlelere yer verildi: “Ermeniler Kürt halkına geçmişte Kourdune, Türkler ise Kordi derlerdi. M.Ö 334’te Zagros Dağlarında bölge halkı Kassitlerin saldırısına uğrayan Makedonyalı İskener bölge halkı için Kossaer dedi.” Bu notun PKK Lideri Abdullah Öcalan’a ait olduğu ve örgüt propagandası yapıldığı iddia edilerek hücre cezası verildiği belirtildi.
Alanya Cezaevinde tutuklu bulunan Mizgin Çiçek tarafından cezaevi yönetiminde yaşanan hak ihlallerine ilişkin yazılan mektup şu şekilde:
“29 Ocak 2017 tarihinde saat 10.00 sıralarında koğuşumuzda yapılan genel aramada bazı arkadaşlarımızın resimleri asılı diye ben, Emettullah Akçara, Hatice Çakmak ve Ratibe Batmaz’a 11 günlük hücre cezası verildi. Size savunmamızın bir ekini yolluyorum. İnfaz hakimliğine itiraz ettik. İtirazımıza ret cevabı geldi. Savunmamızı okuyunca neden haksızlık olduğunu anlarsınız. Size hem kurumun açtığı disiplin soruşturması evrakını hem de infaz hakimliğinin gerekçeli kararını da yolluyorum. 1 yıldır koğuşumuzda asılı olan resimleri siyasi atmosfer nedeniyle suç sayanların yaklaşımını keyfi buluyoruz. Yıllarca asılı olan resimlere dönük herhangi bir uyarı ya da ikazda bulunulmadı. Daha önce de ortak alanda resimlerimiz vardı. Bizzat bizlere ortak alandan kaldırmamızı odalarımıza götürebileceğimizi söyleyen de kurum idaresi olmuştur. Ayrıca kitaptan aldığımız küçük bir notta bahane edilerek dosyaya eklenmiştir. Bu haksızlıktan ve keyfi durumdan dolayı olayı AYM ve AİHM’e kadar konuyu taşımak istiyorum. Bu konuda dava açma hakkımız varsa tüm hukuki işlemlere başlamakta kararlıyız.”
Haberin Orjinali İçin Bakınız:
HAPİSTE KADIN 
Yorum bırakın